# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلِلْمُطَلَّقَاتِ مَتَاعٌ بِالْمَعْرُوفِۜ حَقًّا عَلَى الْمُتَّق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velilmutallekâti metâ’un bilma’rûf(i)(s) hakkan ‘ale-lmuttekîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Boşanmış kadınlara geçimlerini sağlamak için verilmesi gereken bir nafaka vardır ki, bu da takvâ sahibi olanlar üzerine bir borçtur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır; bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Boşanan kadınları, haksızlıktan sakınanlara bir borç olmak üzere, uygun bir surette faydalandırma vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onların hakkıdır. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Boşanmış kadınlar için de meşru ve geleneğe uygun şekilde bir meta'(intifa hakkı) vardır ki verilmesi, Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mutallakaların (boşananların) da ma'ruf veçhile bir istifade haklarıdır ki ihkakı Allahdan korkanlara bir vazıfedir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Boşanan kadınların da meşru' suretde fâidelenmeleri haklarıdır ki bu, Allahdan korkanlar için bir vazifedir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Boşanmış kadınlara örfe uygun bir şekilde faydalanma (nafaka hakkı) vardır.(Bu,) takvâ sâhibleri üzerine bir borçtur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Boşanan kadınların da meşru bir şekilde faydalanmaları haklarıdır ki, bunun yerine getirilmesi, Allah'dan korkanlara bir vazifedir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Boşanmış kadınlar için ma'ruf veçhile bir meta' vardır ki, bu muttakîler üzerine bir haktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Boşanmış kadınlar için de uygun şekilde bir nafaka vardır ki, bu da haksızlıktan sakınanların üzerine bir borçtur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For divorced women (a one time provision should be paid) on a reasonable (scale). This is a duty on the righteous. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 241. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...