# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاِنِ انْتَهَوْا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-ini-ntehev fe-inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer onlar savaştan vazgeçerlerse şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer onlar (savaştan) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah gafûr ve rahîmdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Vazgeçerlerse onları bağışlayın; şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık şirkten vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık şirkten vaz geçerlerse şüphesiz ki Allah gafur, rahîmdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bununla beraber (Muhaarebeden) vazgeçerlerse (siz de bırakın), şübhesiz ki Allah çok yarlığayıcı, hakkıyla esirgeyicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonunda (küfürden) vazgeçerlerse, artık muhakkak ki Allah, Gafûr (çok bağışlayıcı)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer onlar şirk ve muharebeden vazgeçerlerse, siz de bırakın; şüphesiz ki Allah, pek çok mağfiret ve merhamet edicidir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık şirke nihâyet verirlerse şüphe yok ki Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar vazgeçecek olursa, siz de vazgeçin. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But if they cease, Allah is Oft-forgiving, Most Merciful. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 192. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...
İsra suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 88. Ayet Arapça: قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ ...