# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Summun bukmun ‘umyun fehum lâ yerci’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebeple artık gerçeği kabule dönemezler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden doğru yola dönmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlar) sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık (Hakka) dönmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (hakkı söylemezler), kördürler(hakikati görmezler). Bu yüzden onlar (hakka) dönemezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Artık sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; geri de dönemezler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Deaf, dumb, and blind, they will not return (to the path). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...