# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَاتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekâtilû fî sebîli(A)llâhi va’lemû enna(A)llâhe semî’un ‘alîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah yolunda savaşın ve iyi bilin ki Allah, her şeyi hakkıyla işiten ve bilendir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah, her şeyi işitir ve bilir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah yolunda savaşın; bilin ki Allah işitir ve bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah yolunda savaşın ve bilin ki, şüphesiz Allah hakkıyla işitendir ve hakkıyla bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O halde Allah yolunda çarpışın ve bilin ki Allah, her şeyi işitir ve bilir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde Allah yolunda çarpışın ve Allahın semi' alîm olduğunu bilin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah yolunda muhaarebe edin. Bilin ki şübhesiz Allah hakkıyle işidici, kemâliyle bilicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O hâlde Allah yolunda savaşın ve bilin ki şübhesiz Allah, Semî' (hakkıyla işiten)dir, Alîm (hakkıyla bilen)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah yolunda düşmanla savaşın ve bilin ki, Allah kemâliyle işiticidir, bilicidir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah yolunda muhârebede bulunun ve biliniz ki, Allah Teâlâ semîdir, alîmdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz de Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then fight in the cause of Allah, and know that Allah Heareth and knoweth all things. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 244. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَقَالَ ارْكَبُوا ف۪يهَا بِسْمِ اللّٰهِ مَجْرٰۭۙيهَا وَمُرْسٰيهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ Nuh, “Haydi gemiye bin ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ اِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ اِجْرَام۪ي وَاَنَا۬ بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُجْرِمُونَ۟ Yoksa “Bu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...