# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاذْكُرُون۪ٓي اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا ل۪ي وَلَا تَكْفُرُونِ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Feżkurûnî eżkurkum veşkurû lî velâ tekfurûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O halde siz beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin ve sakın nimetlerime nankörlük etmeyin. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Artık Beni anın, Ben de sizi anayım; Bana şükredin, nankörlük etmeyin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | o halde anın beni, anayım sizi ve şükredin de bana nankörlük etmeyin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Öyle ise siz beni (taatle, ibâdetle) anın, ben de sizi (sevab ile, mağfiretle) anayım. Bir de bana şükredin, bana nankörlük etmeyin. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Öyle ise beni (ibâdetle) zikredin ki, (ben de) sizi (rahmetimle) yâd edeyim; ve bana şükredin fakat bana nankörlük etmeyin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki, ben de sizi mağfiretimle anayım. Nimetlerime şükredin de nankörlük yaparak küfre varmayın. (Beni ve nimetlerimi inkâr etmeyin.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Beni zikrediniz ki Ben de sizi zikredeyim ve Bana şükrediniz, Bana nankörlükte bulunmayınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz Beni anın ki, Ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın nankörlük etmeyin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then do ye remember Me; I will remember you. Be grateful to Me, and reject not Faith. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 152. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...