# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْاَذٰىۙ كَالَّذ۪ي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَٓاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۜ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَاَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْدًاۜ لَا يَقْدِرُونَ عَلٰى شَيْءٍ مِمَّا كَسَبُواۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû lâ tubtilû sadekâtikum bilmenni vel-eżâ kelleżî yunfiku mâlehu ri-âe-nnâsi velâ yu/minu bi(A)llâhi velyevmi-l-âḣir(i)(s) femeśeluhu kemeśeli safvânin ‘aleyhi turâbun feasâbehu vâbilun feterakehu saldâ(en)(s) lâ yakdirûne ‘alâ şey-in mimmâ kesebû(k) va(A)llâhu lâ yehdi-lkavme-lkâfirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde sırf insanlara gösteriş olsun diye mallarını harcayanlar gibi, başa kakıp eziyet etmek sûretiyle sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Bu şekilde hayır yapan kimsenin misâli, üzerinde biraz toprak bulunan kaygan bir kayanın hâli gibidir ki, ona şiddetli bir sağanak vurmuş da onu çıplak bir halde bırakmıştır. Böyleleri, yaptıkları hiçbir iyiliğin faydasını göremezler. Allah, kâfirler gürûhunu doğru yola ulaştırmaz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kâfirleri doğru yola iletmez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ey İnananlar! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi, sadakalarınızı başa kakma ve eza etmekle boşa çıkarmayın. Onun durumu, üzerinde toprak bulunan kayanın durumu gibidir, üzerine bol yağmur yağdığındaonu cascavlak bırakır. Kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah inkar eden kimseleri doğru yola eriştirmez. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki, insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah'a inanır, ne ahiret gününe. Artık onun hâli, bir kayanın hâline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağnak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ey o bütün iyman edenler! sadakalarınızı başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin: O herif gibi ki nasa gösteriş için malını dağıtır da ne Allaha inanır ne Ahıret gününe, artık onun meseli bir kaya meseline benzer ki üzerinde bir az toprak varmış, derken şiddetli bir sağanak inmişde onu yap yalçın etmiş bırakıvermiş: Öyleler kesiblerinden hiç bir şey istifade edemezler, Allah kâfirler güruhunu doğru yola çıkarmaz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ey îman edenler, sadakalarınızı — malını insanlara gösteriş için harcayan, Allaha ve âhiret gününe inanmayan bir kimse gibi — başa kakmak ve incitmek suretiyle heder etmeyin. Çünkü onun haali, üzerinde bir toprak bulunub da kendine şiddetli bir yağmur isaabet eden, bu suretle o, kendisini kaskatı bir taş haaline bırakmış olan kaypak bir kayanın haali gibidir. Onlar (dünyâda) işledikleri hiç bir şeyden (sevab kazanmıya) muktedir olmazlar. Allah, kâfirler güruhuna hidâyet vermez. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ey îmân edenler! İnsanlara gösteriş için malını sarf etmekte olan, Allah'a ve âhiret gününe îmân etmiyor olan kimse gibi başa kakmak ve (gönül) incitmekle sadakalarınızı boşa çıkarmayın! İşte onun misâli, üzerinde biraz toprak bulunan bir kayanın hâli gibidir ki, ona şiddetli bir yağmur isâbet etmiş de, onu çıplak bir hâlde bırakmıştır. (Onlar) kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah ise, kâfirler topluluğunu (inkârlarındaki ısrarları sebebiyle)hidâyete erdirmez! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey iman edenler, sadakalarınızı -insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah'a ve âhiret gününe inanmayan kimse gibi- başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın. Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kayanın hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince, üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş hâlinde bırakır. Onlar (gösteriş için âmel edenler) yaptıkları şeyden hiç bir sevap kazanamazlar. Allah kâfirler topluluğuna hidayet etmez... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey imân etmiş olanlar! Sadakalarınızı minnetle, incitmekle iptal etmeyiniz. O kimse gibi ki, malını nâsa gösteriş için infak eder de Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe inanmış bulunmaz. Artık o kimsenin meseli, üzerinde biraz toprak bulunan bir kaypak taşın hali gibidir ki, ona şiddetli bir yağmur isabet ederek onu dümdüz bir halde bırakmış olur. Onlar kazanmış olduklarından bir şeye kâdir olamazlar. Ve Allah Teâlâ kâfirler gürûhuna hidâyet etmez. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ey iman edenler! Başa kakıp incitmek suretiyle sadakalarınızı boşa çıkarmayın—o kimsenin hali gibi ki, Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde, insanlara gösteriş olsun diye malını bağışlar. Onun durumu, üzerinde bir parça toprak bulunan bir kaya gibidir; yağmur boşandığında onu cascavlak bırakır. Öylelerinin yaptıklarından ellerinde hiçbir şey kalmaz. Çünkü Allah kâfirler güruhuna yol göstermez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | O ye who believe! cancel not your charity by reminders of your generosity or by injury,- like those who spend their substance to be seen of men, but believe neither in Allah nor in the Last Day. They are in parable like a hard, barren rock, on which is a little soil: on it falls heavy rain, which leaves it (Just) a bare stone. They will be able to do nothing with aught they have earned. And Allah guideth not those who reject faith. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 264. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِبًا اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ All ...
Rahman suresi 14. ayet: "Allah insanı kiremit gibi pişmiş bir çamurdan yarattı."Rahman suresi 15. ayet: "Cinleri de dumanı olmayan saf bir ateş alev ...
Enam suresi 151, 152 ve 153. ayetlerde sıralanan buyruklar... ENAM SURESİNDEKİ ON EMİR “De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ الضُّرُّ دَعَانَا لِجَنْبِه۪ٓ اَوْ قَاعِدًا اَوْ قَٓائِمًاۚ فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُ ضُرَّهُ م ...
Sabiîlik, El-Cezîre’de ortaya çıkan ve Hz. Yahyâ’ya (as.) bağlı olduğu ileri sürülen bir Yahûdi-Hristiyan mezhebi veya ışık-karanlık düalizmine dayalı ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ فِي اخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ ...