# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَتْهُمْ مُص۪يبَةٌۙ قَالُٓوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżîne iżâ esâbet-hum musîbetun kâlû innâ li(A)llâhi ve-innâ ileyhi râci’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ki, kendilerine bir musibet dokunduğu zaman: “Bizim bütün varlığımız Allah’ındır ve biz ancak O’na dönüyoruz” derler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ki başlarına bir musibet geldiği vakit «biz Allahınız ve nihayet ona döneceğiz» derler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki onlar kendilerine bir belâ geldiği zaman «Biz (dünyâda) Allah'ın (teslim olmuş kulları) yız ve biz (âhiretde de) ancak ona dönücüleriz» diyenlerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlar ki, kendilerine bir musîbet geldiği zaman: “Muhakkak ki biz, Allah'a âidiz ve muhakkak ki biz, ancak O'na dönücüleriz!” derler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, o kimselerdir ki, kendilerine bir belâ geldiği zaman teslimiyet göstererek: “-Biz Allah'ın kuluyuz ve (öldükten sonra da) yine ona döneceğiz” derler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman, «Biz Allah içiniz ve biz nihâyet ona döneceğiz,» derler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Biz zaten Allah'ınız, yine Ona döneceğiz” derler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Who say, when afflicted with calamity: "To Allah We belong, and to Him is our return":- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 156. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Taha suresinin 25-28. ayetlerinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 25-28. Ayetleri Arapça: قَالَ رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ وَاح ...
Önceleri, mürekkeple yazılan yazılar silinmek istendiğinde, su ile yıkanırdı. KUR’AN AYETLERİNİN YIKANDIĞI SULAR Enes -radıyallâhu anh-, Hulefâ-i Râ ...
Taha Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 7. Ayet Arapça: وَاِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَاِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَاَخْفٰى Taha Sur ...
Sahabe, Kur’ân’a her zaman hürmet gösterir, ona olan saygılarını değişik şekillerde gösterirlerdi. SAHABENİN KUR’AN’A OLAN SAYGISI Hazret-i Ömer ve ...
Kul hakları içinde en mühim olanı ana-baba hakkıdır. Allah ve Resûlü’ne itaatten sonra ana-babaya itaat gelir. Çünkü anne ve babalarımız varlık sebebi ...
Kadir gecesinin faziletinden bahseden, Kadir sûresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: BİN AYDAN HAYIRLI GECE! Kadir Suresi 3. Ayet Arapça: “لَيْلَةُ ا ...