# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالُوا اتَّخَذَ اللّٰهُ وَلَدًاۙ سُبْحَانَهُۜ بَلْ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلٌّ لَهُ قَانِتُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâlû-teḣaża(A)llâhu veledâ(en)(k) subhâneh(u)(s) bel lehu mâ fî-ssemâvâti vel-ard(i)(s) kullun lehu kânitûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Allah çocuk edindi” dediler. Hâşa O, böyle şeylerden pak ve uzaktır. Doğrusu göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nun’dur. Hepsi de O’na saygıyla boyun eğmiştir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Allah çocuk edindi» dediler. Hâşâ! O, bundan münezzehtir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur, hepsi O'na boyun eğmiştir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Allah oğul edindi" dediler; haşa, oysa, göklerde ve yerde olanlar O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmişlerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Allah, çocuk edindi” dediler. O, bundan uzaktır. Hayır! Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ındır. Hepsi O’na boyun eğmiştir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zalimler, "Allah kendisine çocuk edindi." dediler. Hâşâ, O sübhândır. Doğrusu, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem o zalimler Allah veled ittihaz etti dediler, haşa, sübhane: Doğrusu Göklerde ve Yerde ne varsa hep onun, hepsi ona Râm |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar (Yahudiler ve Hristiyanlar) : «Allah kendine çocuk edindi» dediler. (Haaşa!) O, (bu gibi şeylerden) pâk ve münezzehidir. Bil'akis göklerde ve yerde ne varsa hepsi onun. Hepsi de onun emrine ramdırlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem, “Allah çocuk edindi” dediler. (Hâşâ!) O, (bundan) münezzehtir. Bil'akis,göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Herşey O'na itâat edicidir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yahûdi, hristiyan ve müşrikler: “- Allah, çocuk edindi” dediler. Allah, o zalimlerin bu sözünden münezzehtir. Doğrusu göklerde ve yerde ne varsa, hepsi onun; hepsi onun emrine boyun eğmiştir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki: «Allah veled ittihaz etti» (Haşa!). Allah Teâlâ münezzehtir. Doğrusu göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi de O'na itaat edicilerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de “Allah evlât edindi” dediler. Hâşâ, O bundan münezzehtir. Doğrusu, göklerde ve yerde ne varsa Onundur; hepsi de Ona boyun eğmiştir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They say: "(Allah) hath begotten a son" :Glory be to Him.-Nay, to Him belongs all that is in the heavens and on earth: everything renders worship to Him. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 116. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...