# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne yu/minûne bimâ unzile ileyke vemâ unzile minkablike vebil-âḣirati hum yûkinûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yine onlar, hem sana indirilene hem de senden önce indirilenlere iman ederler. Âhiret gününe ise yakînen inanırlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar, sana indirilen Kitap'a da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ve onlar ki hem sana indirilene iyman ederler hem senden evvel indirilene, ahırete yakini de bunlar edinirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O takvaa saahibleri ki Habîbim) onlar sana indirilene de, senden evvel indirilenlere de inanırlar. Âhirete ise onlar şübhesiz bir bilgi ve inan beslerler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yine onlar ki, sana indirilene (Kur'ân'a) ve senden önce indirilenlere (diğer kitablara) inanırlar. Onlar, âhirete de kat'î olarak îmân ederler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O kimseler ki, sana gönderilene (Kur'an'a) ve senden önceki Peygamberlere gönderilene (Tevrât, İncil, Zebûr ve diğer suhufa) îman ederler ve âhirete (kıyamete) ise şüphesiz yakînen inanırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar o kimselerdir ki sana indirilmiş ve senden evvel indirilmiş kitaplara da imân ederler ve onlar ahirete de yakînen kani olurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilene de. Âhirete de onların tam ve kesin bir imanı vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And who believe in the Revelation sent to thee, and sent before thy time, and (in their hearts) have the assurance of the Hereafter. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...