# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَصْحَابُ الْيَم۪ينِ مَٓا اَصْحَابُ الْيَم۪ينِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ashâbu-lyemîni mâ ashâbu-lyemîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O “ashâb-ı yemîn” ki, ne uğurlu ne mutlu insanlardır o “ashâb-ı yemin!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 27,28,29,30,31,32,33,34. Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sağın adamları, nedir o sağın adamları! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ashabı yemîn ise ne Ashabı yemîn |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ashâb-ı Yemîn (amel defterleri sağ eline verilenler) ise, ne (mutlu o) Ashâb-ı Yemîn(e)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ashâb-ı Yemîn ise, nedir Ashâb-ı Yemîn? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ashab-ı Yemin ki ne mutlu kimselerdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Companions of the Right Hand,- what will be the Companions of the Right Hand? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...