# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَنُزُلٌ مِنْ حَم۪يمٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fenuzulun min hamîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onu da bekleyen kaynar sudan bir ziyâfettir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ona kaynar sudan konukluk sunulur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 92,93. Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | her halde konukluğu hamîm |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | işte (ona da) kaynar sudan bir ziyafet! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 92,93,94. Ama o (kimse) sapık yalanlayıcılardan ise, artık (ona da) kaynar sudan bir ağırlama ve alevli bir ateşe (Cehenneme) atılmak vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ona da kaynar sudan bir ziyafet... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık (ona da) pek kaynar sudan bir ziyafet vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ona kaynar sudan bir ikram, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For him is Entertainment with Boiling Water. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 93. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...