# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عُرُبًا اَتْرَابًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Uruben etrâbâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eşlerine karşı sevgi dolu, âşık ve hep aynı yaşta. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 36, 37. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 35,36,37,38. Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 36,37,38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hep yaşıt sevgililer, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 36,37. Kılmışızdır bir yaşıd ebkâri şeyda |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 36,37. kız oğlan kızlar, zevcelerine sevgi ile düşkün, hep bir yaşıt yapdık, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Eşlerine düşkün ve (onların hepsi) aynı yaştadırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kocalarına âşık yaşıtlar yaptık; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kocalarına düşkün, hep bir yaşıt yaptık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Eşlerine âşık, hep bir yaşta. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Beloved (by nature), equal in age,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 37. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...