# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْه۪يمِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Feşâribûne şurbe-lhîm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hem de susuzluk hastalığına yakalanmış develerin suya saldırışı gibi saldırarak içeceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İçersiniz hüyam ılletine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O suretle ki) susamış develerin içişi gibi içeceklersiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem de bir türlü suya kanmayan bir hastalığa yakalanmış develerin içişi gibi içecek olanlarsınız! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Öyle ki, suya kanmayan develerin içişi gibi içeceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık kendisine bir hastalık arız olmuş devenin içişi gibi içicilersiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Susamış devenin içişiyle içeceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Indeed ye shall drink like diseased camels raging with thirst!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...