# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عَلٰى سُرُرٍ مَوْضُونَةٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Alâ sururin mevdûne(tin) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mücevherlerle işlenip süslenmiş ve yan yana dizilmiş tahtlar üzerine kurulurlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 15, 16. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 15,16. Mücevheratla işlenmiş tahtlara karşılıklı olarak yaslanırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 15,16. Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Murassa' tahtlar üstünde |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlar) cevherlerle örülmüş tahtlar üzerindedirler, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 15,16. (Mücevherlerle) işlenmiş tahtlar üzerinde karşı karşıya (kurulup) yaslanmış kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mücevheratla işlemeli tahtlar üstünde, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Altundan örülmüş tahtlar üzerindedirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Mücevheratla süslü tahtlar üzerindedirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (They will be) on Thrones encrusted (with gold and precious stones), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...