# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Mutteki-îne ‘aleyhâ mutekâbilîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Orada birbirlerine muhabbetle bakarak karşılıklı otururlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 15, 16. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 15,16. Mücevheratla işlenmiş tahtlara karşılıklı olarak yaslanırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 15,16. Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Karşı karşıya kurulmuşlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar) lar olacak. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 15,16. (Mücevherlerle) işlenmiş tahtlar üzerinde karşı karşıya (kurulup) yaslanmış kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlara yaslanarak karşı karşıya kurulmuşlar... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların üzerine karşı karşıya olarak yaslanıcılardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara kurulmuş, karşılıklı oturmaktadırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Reclining on them, facing each other. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...