# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌۢ | |
Türkçe Okunuşu * | Leyse livak’atihâ kâżibe(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Artık onun kopmasını yalanlayabilecek hiçbir kimse kalmayacaktır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ki onun oluşunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3. Kıyamet koptuğunda kimini alçaltacak ve kimini yükseltecek olan o hadisenin yalan olmadığı ortaya çıkacaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2. Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onun oluşunu yalanlayacak kimse yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Olmaz vak'asına yalan diyen dil |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (hiçbir nefs) onun vukuunda (Allaha karşı artık) yalancı değildir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onun meydana gelişini yalanlayacak olan hiçbir kimse yoktur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun kopmasını inkâr eden yok, (artık onu herkes tasdik eder). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onun vukûu için bir yalan yoktur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onun vukuunu yalanlayacak kimse olmaz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then will no (soul) entertain falsehood concerning its coming. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...