# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ءَاَنْتُمْ تَزْرَعُونَهُٓ اَمْ نَحْنُ الزَّارِعُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | E-entum tezra’ûnehu em nahnu-zzâri’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Acaba o ekinleri yeşertip büyüten siz misiniz; yoksa onu yetiştiren biz miyiz? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 63,64. Söyleyin, ektiklerinizi yerden bitirenler sizler misiniz, yoksa Biz mi bitiriyoruz? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sizmi bitiriyorsunuz onu? Yoksa bizmiyiz bitiren? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitirenler biz miyiz? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitirenler (onu yetiştirenler) biz miyiz? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa biz miyiz bitiren? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Haber veriniz onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitirenler Biz miyiz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz mi o ekinleri bitiriyorsunuz, yoksa Biz miyiz bitiren? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Is it ye that cause it to grow, or are We the Cause? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 64. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...