# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَحْمِ طَيْرٍ مِمَّا يَشْتَهُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve lahmi tayrin mimmâ yeştehûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Canlarının çektiği kuş etleriyle… |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Canlarının çektiği kuş etleri, |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 17,18,19,20,21. Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 17,18,19,20,21. Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Canlarının çektiği kuş etleri, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kuş etti istediklerinden |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İştahlanacaklarından kuş et (ler) i ile (etraflarında dolanırlar). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve canlarının çekmekte olduğundan kuş eti! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve arzu ettikleri kuş etleri ile (hizmetçiler etraflarında dolanır.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve iştihada bulundukları kuş eti ile (dolaşırlar). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve canlarının çektiği kuş etleriyle. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the flesh of fowls, any that they may desire. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...