# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَمَجْمُوعُونَ اِلٰى م۪يقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Lemecmû’ûne ilâ mîkâti yevmin ma’lûm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Hepiniz bilinen bir günün buluşma vaktinde mutlaka bir araya toplanacaksınız!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 49,50. De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 49,50. De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Lâbüd cem' olunacaklar mikatına ma'lûm bir günün |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | ma'lûm bir günün muayyen vaktında behemehal toplanacaklardır». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 49,50. De ki: “Şübhe yok ki öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacak olanlardır.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Belirlenmiş olan o malûm günde hepiniz toplanacaksınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "All will certainly be gathered together for the meeting appointed for a Day well-known. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...