# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنْتُمْ سَامِدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve entum sâmidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Büyük bir gaflet içinde kafa tutuyor, oyalanıp duruyorsunuz! Bundan vazgeçin! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Habersiz oyalanmaktasınız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 59,60,61. Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Siz mi kafa tutuyorsunuz hey gafiller? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Siz gafil ve oyuna meclûb (adam) larsınız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem siz (gafillik edip) oyalananlarsınız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Siz, kafa tutan gâfillersiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve halbuki siz gâfillersiniz |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve hâlâ eğleniyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Wasting your time in vanities? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...