# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ لَيُسَمُّونَ الْمَلٰٓئِكَةَ تَسْمِيَةَ الْاُنْثٰى | |
Türkçe Okunuşu * | İnne-lleżîne lâ yu/minûne bil-âḣirati leyusemmûne-lmelâ-ikete tesmiyete-l-unśâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Âhirete inanmayanlar meleklere dişi isimler takıyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ahirete inanmayanlar, meleklere dişilerin adlarını takıyorlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu ahirete inanmayanlar, meleklere "dişi" adını takarlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz ahirete iman etmeyenler, meleklere dişi isimleri veriyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ahirete iman etmeyenler meleklere dişilerin adlarını takıp duruyorlar |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Evet Âhırete iymanı olmıyanlar Melâikeye dişi adı takıp duruyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat, âhirete îman etmez olanlar, meleklere alabildiğine dişi adı takarlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki âhirete îmân etmeyenler, meleklere elbette dişi isimlendirmesi ile isim takarlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu ahirete iman etmiyenler, meleklere dişi ismi takıb duruyorlar. (Melekler, Allah'ın kızlarıdır diyorlar). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette melekleri dişilerin adıyla adlandırırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âhirete inanmayanlar, meleklere dişi isimleri takıyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who believe not in the Hereafter, name the angels with female names. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...