# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ zâġa-lbasaru vemâ taġâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Peygamber bunları görürken gözleri ne kaydı, ne de sınırı aştı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Gözü oradan ne kaydı ve ne de onu aştı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Göz, ne şaştı ne aştı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Peygamberin) göz (ü, gördüğünden) ağmadı, (onu) aşmadı da. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O haşmetli makamda Muhammed'in) göz(ü) ne kaydı, ne de haddini aştı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Hz. Peygamber Aleyhisselâm gördüğü ahvali tam gördü de) göz ne kaydı, ne de aştı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Göz ne çevrildi ve ne de tecavüz etti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Göz ne şaştı, ne haddinden aştı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (His) sight never swerved, nor did it go wrong! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 17. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...