# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللّٰهِ كَاشِفَةٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Leyse lehâ min dûni(A)llâhi kâşife(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O an gelip çattığında Allah’tan başka hiçbir güç ona engel olamayacaktır! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onu (vaktini) Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onu Allah'tan başka ortaya koyacak yoktur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onu Allah’tan başka açacak kimse yoktur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoktur ona Allahdan başka açıcı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu Allahdan başka açığa çıkaracak yokdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 57,58. O yaklaşan (kıyâmet), yaklaştı! Onu Allah'dan başka ortaya çıkarıcı yoktur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun vaktini Allah'dan başka açıklayacak yoktur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onun için Allah Teâlâ'dan başka yoktur bir açıcı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | No (soul) but Allah can lay it bare. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 58. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “…Kur’ân’ı tâne tâne oku.” (el-Müzzemmil, 4) KUR’AN’I YÜZÜNDEN DOĞRU BİR ŞEKİLDE OKUMAK Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel ...