# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّ عَلَيْهِ النَّشْاَةَ الْاُخْرٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve enne ‘aleyhi-nneş-ete-l-uḣrâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şüphesiz ölü bedenleri kıyâmette yeniden diriltmek O’na aittir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu ölümden sonra tekrar dirilten de O'dur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz tekrar diriltmek de O’na aittir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şübhesiz ona aiddir neş'eti uhrâ da |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhesiz ki (ölümden sonra) tekrar diriltmek de Ona âiddir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Tekrar diriltmek de şübhesiz O'na âiddir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Elbette O'na aittir, ölüleri diriltmek. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki O'na aittir, ölenlerin bilâhare diriltilmeleri. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Tekrar yaratılış da yine Ona aittir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That He hath promised a Second Creation (Raising of the Dead); |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 47. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...