# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ennehu ḣaleka-zzevceyni-żżekera vel-unśâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | O’dur, iki cinsi, erkek ve dişiyi yaratan; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 45, 46. Şurası muhakkak ki (rahime) atıldığında nutfeden, erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 45,46. Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 45,46. Şüphesiz O, iki eşi, erkeği ve dişiyi, (rahme) atıldığında az bir sudan (meniden) yaratmıştır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz erkeği, dişiyi iki eş yaratan O'dur, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hakıkat odur erkeği dişiyi iki eş yaratan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 45,46. Hakıykaten meniden, (rahme) döküldüğü zaman, erkek ve dişi iki çifti o yaratdı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 45,46. Hem (rahime) atıldığı zaman bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) iki eşi, erkeği ve dişiyi yaratan şübhesiz ki O'dur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten O'dur, erkeği ve dişiyi iki eş yaratan; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, iki çifti, erkek ile dişiyi o yarattı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | 45,46. Rahimlere döküldüğünde bir damla sudan erkekli dişili çiftleri yaratan Odur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That He did create in pairs,- male and female, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...