# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْمُؤْتَفِكَةَ اَهْوٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velmu/tefikete ehvâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ayrıca, altı üstüne getirilen Lût kavminin yaşadığı şehirleri de yerin dibine O geçirdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Altüst olan şehirleri de o böyle yaptı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 53,54. Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 53,54. O, “Mu’tefike”yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Altı üstüne getirilmiş şehirleri devirip yıktı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mü'tefikeyi de Haviyeye attı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Lût kavminin) altı üstüne gelen kasabalarını da O kaldırıb yere çarpdı da, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 53,54. (Lût kavmine âid o) alt-üst olan (şehirler)i de kaldırıp yere çaldı. Artık onları ne ile örttü ise, örttü (üzerlerine taş yağdırdı). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Yerin dibine geçen Lût kavmine ait) kasabaları da kaldırıb yere çarptı; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Müttefike'yi de yerlere atıverdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Alt üst edilen beldeleri de yerin dibine O geçirdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And He destroyed the Overthrown Cities (of Sodom and Gomorrah). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Necm Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...