# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِ مَٓا اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ashâbu-lmeş-emeti mâ ashâbu-lmeş-eme(ti) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O “ashâb-ı meş’eme” ki, ne uğursuz ne bedbaht kimselerdir o “ashâb-ı meş’eme!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kötülük işlediklerini belirtmek üzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Solun adamları ise ne uğursuzdurlar onlar! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Solda «Ashabı meş'eme»: Ne «Ashabı -meş'eme!» |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Solcular (a gelince:) O solcular ne (bedbaht) dırlar! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve (bir kısmınız) Ashâb-ı Meş'eme (amel defterleri sol eline verilenler) ki, ne(bedbaht insanlardır) Ashâb-ı Meş'eme! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Solcular (amel defterleri sol ellerine verilenler) ise, o solcular ne acıklı durumdalar!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve (ikincisi) Ashâb-ı Meş'emedir, nedir Ashâb-ı Meş'eme? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ashab-ı Şimal ki ne bedbaht kimselerdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the Companions of the Left Hand,- what will be the Companions of the Left Hand? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Vâkıa Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَذَرُوا ظَاهِرَ الْاِثْمِ وَبَاطِنَهُۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَكْسِبُونَ الْاِثْمَ سَيُجْزَوْنَ بِمَا كَانُوا يَقْتَرِفُونَ G ...
Haber: Mehmet Sait Temel 3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENMEK İSTER MİSİN? Kâinât, insan ve Kurân-ı Kerîm’i en güzel, en duygulu ve en derin bir şekilde o ...
A‘lâ sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 19 âyettir. İsmini, Allah Teâlâ’nın birinci âyette geçen ve “en yüce, en üstün” mânasına gelen اَلْاَعْلٰى (A‘lâ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَفَغَيْرَ اللّٰهِ اَبْتَغ۪ي حَكَمًا وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْزَلَ اِلَيْكُمُ الْكِتَابَ مُفَصَّلًاۜ وَالَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قَدْ جَٓاءَكُمْ بَصَٓائِرُ مِنْ رَبِّكُمْۚ فَمَنْ اَبْصَرَ فَلِنَفْسِه۪ۚ وَمَنْ عَمِيَ فَعَلَيْهَاۜ وَمَٓا اَنَا۬ عَلَيْكُ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ اللّٰهَ فَالِقُ الْحَبِّ وَالنَّوٰىۜ يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَمُخْرِجُ الْمَيِّتِ مِنَ الْحَيِّۜ ذٰلِكُمُ ...