# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقُلْ رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekul rabbi-ġfir verham veente ḣayru-rrâhimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! De ki: “Rabbim! Günahlarımızı bağışla, bize merhamet et. Merhamet edenlerin en hayırlısı sensin!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) De ki: Bağışla ve merhamet et Rabbim! Sen merhametlilerin en iyisisin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Resulüm! De ki: "Rabbim, bağışla ve merhamet et! Sen merhametlilerin en iyisisin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem şöyle de: «Râbbım! bana magrifet, merhamet buyur, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.» |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Habîbim) de ki: «Ey Rabbim, (mü'minleri) yarlığa, esirge. Sen acıyanların en hayırlısısın». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Rabbim! Bağışla! Merhamet eyle! Sen, merhamet edenlerin en hayırlısısın!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm) de ki: “- Rabbim! Ümmetimi bağışla, onlara merhamet buyur. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve de ki: «Yarabbi! Mağfiret ve rahmet buyur ve Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Rabbim, bağışla ve merhamet et. Merhamet edenlerin en hayırlısı Sensin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So say: "O my Lord! grant Thou forgiveness and mercy for Thou art the Best of those who show mercy!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 118. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...