# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْشَاَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ قَل۪يلًا مَا تَشْكُرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vehuve-lleżî enşee lekumu-ssem’a vel-ebsâra vel-ef-ide(te)(c) kalîlen mâ teşkurûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey insanlar! Rabbinizin emrine uyun. Çünkü sizin için kulaklar, gözler ve kalpler yaratan O’dur. Ne kadar da az şükrediyorsunuz? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Oysa, sizin için kulaklar, gözler ve kalbler vareden O'dur. Pek az şükrediyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri ve o gönülleri yaratan O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri, o Gönülleri inşa eden o siz, pek az şükrediyorsunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, sizin için o kulakları, o gözleri, o gönülleri yaratandır. (Böyle iken) ne az şükredersiniz! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki O, sizin için o kulak(lar)ı, o gözleri ve o kalbleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Halbuki size, o kulakları, o gözleri, o kalbleri yaratıb veren O'dur. Siz pek az şükrediyorsunuz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Halbuki O, o (Hâlık-i Kerîm)' dir ki, sizin için kulağı ve gözleri ve kalpleri yaratmıştır. Sizler ise ne kadar az şükredersiniz! |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sizin için kulak, göz ve kalpler yaratan da Odur. Siz ise pek az şükrediyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It is He Who has created for you (the faculties of) hearing, sight, feeling and understanding: little thanks it is ye give! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 78. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...