# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا تَجْـَٔرُوا الْيَوْمَ اِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ tec-erû-lyevm(e)(s) innekum minnâ lâ tunsarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu gün boşuna feryat edip durmayın! Çünkü bizden asla yardım göremeyeceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Boşuna sızlanmayın bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara şöyle deriz: "Bugün feryat etmeyin, doğrusu katımızdan bir yardım görmezsiniz." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Boşuna feryat edip durmayın bugün. Zira bizden yardım görmeyeceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Boşuna feryad etmeyin bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Feryad etmeyin bu gün, çünkü siz bizden kurtarılamazsınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu gün (bîhûde) sızlanmayın. Çünkü siz bizden (kurtulmıya) yardım edilmeyeceksiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlara şöyle deriz:) “Bugün artık feryâd etmeyin; çünki siz, bizden yardım görmeyeceksiniz!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Onlara şöyle denir): Bugün boşuna feryad etmeyin; çünkü siz, bizden kurtarılamazsınız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Onlara denilir ki) «Bugün bağırıp yalvarmayınız. Şüphe yok ki, siz Bizden yardım olunmazsınız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bugün boşuna feryad etmeyin; çünkü bizden yardım görmeyeceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It will be said): "Groan not in supplication this day: for ye shall certainly not be helped by Us. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 65. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...