# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ كَمْ لَبِثْتُمْ فِي الْاَرْضِ عَدَدَ سِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle kem lebiśtum fî-l-ardi ‘adede sinîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?” diye soracak. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Allah inkârcılara) «Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?» diye sorar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah onlara yine: "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, (inkârcılara) “Yeryüzünde kaç sene kaldınız?” diye sorar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Allah inkârcılara) "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?" diye sorar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Arzda seneler sayısı ne kadar kaldınız? Buyurur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Buyurdu (buyuracak :) «Yerde kaç yıl kaldınız»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Allah, inkâr edenlere:) “Yeryüzünde seneler adediyle ne kadar kaldınız?” buyurur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Allah, kâfirlere kıyamet günü şöyle) buyuracak: “- Dünyada veya mezarda ne kadar seneler sayısınca kaldınız?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Buyuracaktır ki: «Yerde ne kadar seneler kaldınız?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah “Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?” buyurur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He will say: "What number of years did ye stay on earth?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 112. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...