# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ عَنِ الصِّرَاطِ لَنَاكِبُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-inne-lleżîne lâ yu/minûne bil-âḣirati ‘ani-ssirâti lenâkibûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Fakat, şu da bir gerçek ki, âhirete inanmayanlar o yoldan ısrarla sapıyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 73,74. Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat Âhırete inanmıyanlar caddeden sapmaktadırlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Âhirete îman etmez olanlar, mutlakaa (doğru) yoldan sapanlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fakat muhakkak ki âhirete inanmayanlar, doğrusu o yoldan sapanlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat ahirete inanmıyanlar, bu doğru yoldan sapmaktadırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And verily those who believe not in the Hereafter are deviating from that Way. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 74. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...