# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي بِمَا كَذَّبُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle rabbi-nsurnî bimâ keżżebûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O peygamber: “Rabbim! Onların yalanlamalarına karşı bana yardım et!” diye yalvardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O peygamber: Rabbim! dedi, beni yalanlamalarına karşılık bana yardımcı ol! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O peygamber: "Rabbim! Beni yalancı saymalarına karşılık bana yardım et" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O peygamber, “Ey Rabbim! Yalanlamalarına karşı bana yardım et!” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O Peygamber: "Rabbim, dedi, beni yalanlamalarına karşı bana yardımcı ol!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya rab! dedi: beni tekzib ettikleri cihetle öcümü al |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O peygamber): «Rabbim, dedi, beni tekzîb etmelerine mukaabil Sen bana yardım et». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O peygamber:) “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı, bana yardım et!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (İmansızların bu sözlerinden sonra, o peygamber) şöyle dedi: “- Rabbim, beni yalanlamalarına karşı, öcümü al.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (O Peygamber de) Dedi ki: «Yarabbi! beni tekzîp ettikleri için bana yardım et.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Peygamber “Rabbim, onların beni yalanlamasına karşı bana yardım et” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (The prophet) said: "O my Lord! help me: for that they accuse me of falsehood." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...