# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمٰوَاتِ السَّبْعِ وَرَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul men rabbu-ssemâvâti-sseb’i verabbu-l’arşi-l’azîm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “Peki, yedi kat göğün Rabbi ve büyük arşın sahibi kimdir?” diye sor. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir? diye sor. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Yedi göğün de Rabbi, yüce arşın da Rabbi kimdir?" de. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Yedi kat göklerin Rabbi, büyük Arş’ın Rabbi kimdir?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir?" diye sor. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kim o yedi Semânın rabbı ve o azametli Arşın rabbı? De |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Yine) de ki: «Kim o yedi göğün Rabbi ve o büyük arşın saahibi»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Yedi göğün Rabbi ve büyük arşın Rabbi kimdir?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yine de ki: “- O yedi göğün Rabbi kim? O çok büyük arşın Rabbi kim?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Yedi semanın Rabbi ve Azîm arşın Rabbi kimdir?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: “Yedi göğün Rabbi ve Büyük Arş'ın Rabbi kimdir?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "Who is the Lord of the seven heavens, and the Lord of the Throne (of Glory) Supreme?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 86. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...