# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلَّا عَلٰٓى اَزْوَاجِهِمْ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُمْ فَاِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُوم۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İllâ ‘alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânuhum fe-innehum ġayru melûmîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sadece kendi eşleri ve sahip oldukları câriyelerle yetinirler. Çünkü bunlarla olan münâsebetlerinden dolayı kınanmazlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 5,6. Onlar, eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Doğrusu bunlar yerilemezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ancak zevcelerine ve kendilerinin milki olan cariyelerine karşı müstesnâ, çünkü bunlar levm olunmazlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şu var ki zevcelerine, yahud sağ ellerinin mâlik olduklarına (kendi cariyelerine) karşı (olan durumları) müstesnadır. Çünkü onlar (bu takdîrde) kınanmışlar değildir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ancak kendi eşleri veya sâhib oldukları câriyelerine karşı (olan münâsebetleri)müstesnâ. Çünki şübhesiz onlar (bundan dolayı) kınanmış kimseler değildir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ancak zevcelerine ve sahib oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Çünkü onlar (bu helâl olanlarda) kınanmazlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ancak zevceleri veya sağ ellerinin mâlik olduğu cariyeleri müstesna. Çünkü onlar, (bu halde) kınanılmış değildirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ancak eşlerine ve ellerinin altındakilere karşı müstesna—bunlar kınanmazlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Except with those joined to them in the marriage bond, or (the captives) whom their right hands possess,- for (in their case) they are free from blame, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...