# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَقَالُٓوا اَنُؤْمِنُ لِبَشَرَيْنِ مِثْلِنَا وَقَوْمُهُمَا لَنَا عَابِدُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Fekâlû enu/minu libeşerayni miślinâ vekavmuhumâ lenâ ‘âbidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nitekim şöyle dediler: “Yani biz şimdi kalkıp, kendimiz gibi sıradan iki insana mı inanacağız; hem de kavimleri başı yerde, elleri göğsünde bize hizmet eden kölelerimizken?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 47,48. Bu yüzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" deyip onları yalancı saydılar. Bu yüzden yok edildiler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu yüzden, “Kavimleri bize kul köle iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onun için: Biz, dediler, "kavimleri bize kölelik ederken bizim benzerimiz olan bu iki adama inanacak mıyız?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun için biz, dediler, bizim gibi iki beşere iyman mı ederiz? Halbuki onların kavmi bize kulluk ediyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun için dediler ki: «Kavmleri bize kulluk edib dururlarken bizim gibi iki beşere îman mı edecek misiz»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bu yüzden: “Kavimleri bize kölelik edip duran kimseler iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bu itibarla Firavun ve kavmi) şöyle dediler: “- Biz, bizim gibi iki insana. (Mûsa ve Harûn'a) hiç iman eder miyiz! Hele bir de kavimleri bize itaat edib duruyorken? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Binaenaleyh dediler ki: «Bizim mislimiz olan iki insana imân eder miyiz, onların kavmi ise bizim için kulluk edenlerdir?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Bizim gibi iki tane beşere mi inanacağız?” dediler. “Üstelik kavimleri de bize kulluk etmekte iken!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Shall we believe in two men like ourselves? And their people are subject to us!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 47. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...