# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | رَبَّنَٓا اَخْرِجْنَا مِنْهَا فَاِنْ عُدْنَا فَاِنَّا ظَالِمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Rabbenâ aḣricnâ minhâ fe-in ‘udnâ fe-innâ zâlimûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Rabbimiz! Bizi bu ateşten çıkar. Eğer tekrar küfre dönersek, o takdirde biz gerçekten kendimize zulmetmiş kimseler oluruz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Rabbimiz! Bizi buradan çıkar, tekrar günaha dönersek, doğrusu zulmetmiş oluruz." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer (tekrar günaha) dönersek şüphesiz kendimize zulmetmiş oluruz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ey bizim rabbımız! çıkar bizleri bundan, döner bir daha edersek her halde bizler zalimiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ey Rabbimiz, bizi buradan çıkar. Eğer (yine küfre) dönersek artık hiç şübhesiz ki biz zaalimlerizdir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Rabbimiz! Bizi buradan çıkar; artık bir daha (küfre) dönersek, o takdirde gerçekten (kendi nefsimize) zulmeden kimseler oluruz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rabbimiz! Bizi bu ateşden çıkar; yine küfre dönersek, o takdirde muhakkak zalimleriz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ey Rabbimiz! Bundan bizleri çıkar, imdi bir daha dönersek artık şüphe yok ki, biz zalim kimseleriz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbimiz, bizi buradan çıkar. Bir daha eski halimize dönersek, işte o zaman zalimlerden oluruz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Our Lord! bring us out of this: if ever we return (to Evil), then shall we be wrong-doers indeed!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 107. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...