# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِدْفَعْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُ السَّيِّئَةَۜ نَحْنُ اَعْلَمُ بِمَا يَصِفُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İdfa’ billetî hiye ahsenu-sseyyi-e(te)(c) nahnu a’lemu bimâ yasifûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ne yaparsa yapsınlar sen yine de kötülüğü en güzel bir yolla sav. Biz, onların Allah ve din hakkında ne asılsız isnat ve iftirâlarda bulunduklarını elbette çok iyi biliyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kötülüğü en iyi ile sav. Onların vasıflandırmalarını Biz daha iyi biliriz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kötülüğü, en güzel olan şeyle uzaklaştır. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri daha iyi biliriz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav, çünkü biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def'et, biz, onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sen kötülüğü en güzel (haslet) le defet. Biz onların neler vasf etmekde olduklarını çok iyi bileniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kötülüğü, daha güzel olan bir şey ile def' et; biz, onların isnâd etmekte oldukları vasıfları en iyi bileniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sen, kötülüğü en güzel hasletle (sabır ve iyilikle) bertaraf et. Biz onların ne yalan ve küfür uydurduklarını daha iyi biliriz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sen o kötülüğü en güzel olan şey ile defet. Biz onların neler ile vasfeder olduklarını daha iyi biliriz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. Onların yakıştırdıklarını Biz biliyoruz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Repel evil with that which is best: We are well acquainted with the things they say. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 96. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...