# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Heyhâte heyhâte limâ tû’adûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Heyhât, heyhât! Size söylenen şey, gerçek olmaktan ne kadar da uzak!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Bu size vaâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Hâlbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Heyhât o size vaad edilen şey ne kadar uzak!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Heyhât o va'dolunduğunuz şey ne kadar uzak |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Tehdîd olunageldiğiniz o şey ne kadar uzak, ne kadar uzak»!. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Heyhât! O va'd edilmekte olduğunuz şey, ne kadar uzak!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O korkutulduğunuz şey (azab) ne uzak, ne uzak! (olur şey değil). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ne uzak, ne uzak o vaad-olunduğunuz şey.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Heyhat, heyhat! Size vaad edilen ne kadar da uzak! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Far, very far is that which ye are promised! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 36. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...