# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي بِمَا كَذَّبُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle rabbi-nsurnî bimâ keżżebûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh: “Beni yalanlamalarına karşı Rabbim sen bana yardım et!” diye yalvardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Nuh), Rabbim! dedi, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Nuh: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşılık bana yardım et" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Nûh), “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nuh: "Rabbim! dedi, beni yalana çıkarmalarına karşı bana yardım et!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dedi: ya rab! Beni tekzib etmelerine karşı sen bana nusrat ver |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Nuuh): «Hey Rabbim, dedi, onların beni tekzîb etmelerine mukaabil sen bana yardım et». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Nûh:) “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı, bana yardım et!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Nûh şöyle) dedi: “- Ey Rabbim, onların beni yalanlamalarına karşılık sen bana yardım et.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Hazreti Nûh da) Dedi ki: «Yarabbi! Bana yardım et onların beni tekzîp etmelerine karşı.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Nuh “Rabbim, onların beni yalanlamasına karşı bana yardım et” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Noah) said: "O my Lord! help me: for that they accuse me of falsehood!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...