Mü'minûn Sûresi 118. Ayet Tefsiri


118 / 118


Mü'minûn Sûresi Hakkında

Mü’minûn sûresi Mekke’de inmiştir. 118 âyettir. İsmini ilk âyette geçen الْمُؤْمِنُونَ (el-Mü’minûn) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 23, iniş sırasına göre 74. sûredir.

Mü'minûn Sûresi Konusu

Mekke döneminin sonlarına doğru indiği anlaşılan sûre, ebedî kurtuluşa erecek mü’minlerin vasıflarının tanıtımıyla başlar. İnsanı, önce kendi esrarengiz yaratılışı, sonra da yedi kat gök, belli ölçülerde yağıp canlıların ihtiyacı için yerde depolanan yağmur, onunla neşv ü nemâ bulan bitkiler ve kendilerinden faydalandığımız hayvanlar üzerinde tefekküre davet eder. Önceki peygamberlerin kavimleriyle mücâdeleleri ve neticede peygamberlerin kurtulup inkârcı toplumların helak edilişi, Resûlullah (s.a.s.)’i teselli ve münkirleri tehdit sadedinde hatırlatılır. Nübüvvet, tevhid ve âhiret esaslarına vurgu yapılarak; mizanda tartısı ağır gelenlerin mutlu sonlarına, tartısı hafif gelenlerin ise hüzün, hasret ve pişmanlık dolu acı hallerine temas edilerek sûre sona erdirilir. 

Mü'minûn Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada yirmi üçüncü, iniş sırasına göre yetmiş dördüncü sûredir. Enbiyâ sûresinden sonra, Secde sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

Mü'minûn Sûresi Fazileti

Hz. Ömer’den rivayet edilen bir hadise göre Resûlullah, bir ara olağan üstü vahiy hallerinden birini yaşarken kıbleye dönüp ellerini kaldırarak, “Allahım! Bize nimetini arttır, eksiltme; bizi onurlandır, alçaltma; bize ihsan et, mahrum etme; bizi seçkin kıl (düşmanlarımıza karşı) zayıf duruma düşürme; bizden hoşnut ol ve bizi senden hoşnut kıl!” diye dua ettikten sonra, “Şu anda bana on âyet indi; kim bu âyetlerin gereğini yaparsa cennete girecektir” buyurmuş, ardından da bu sûrenin ilk on âyetini okumuştur (Müsned I, 34).1 – 11

وَقُلْ رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِم۪ينَ ﴿١١٨﴾
Karşılaştır 118: Rasûlüm! De ki: “Rabbim! Günahlarımızı bağışla, bize merhamet et. Merhamet edenlerin en hayırlısı sensin!”

TEFSİR:

Kurtuluşa erecek mü’minlerin mümtaz vasıflarıyla başlayan sûre, yine onlara kurtuluşun yollarını gösteren bir dua ile sona ermektedir. O da imanla birlikte, merhametlilerin en merhametlisi olan Allah Teâlâ’dan mağfiret ve rahmet niyazıdır. Bu dua mühimdir; çünkü insan hata ve günah işlemekten beri değildir. Günahlarla cennete girmek imkânsız iken, günahları bağışlayacak olan da sadece Allah Teâlâdır. (bk. Âl-i İmran 3/135) Bu sebeple dâima istiğfar halinde bulunup O’ndan bizi bağışlamasını istememiz tavsiye edilmektedir. Diğer taraftan en büyük kurtuluş cennete girebilmektir. Cennet ise Cenâb-ı Hak’ın mü’min kullarına en mühim rahmet tecellisidir. Hatta, ilâhî rahmet dünyada mü’min-kâfir herkesi kuşatmışken, âhirette sadece mü’minlere rahmet edecektir. Bu sebeple de O’ndan rahmet istemememiz telkin edilmektedir:

“Rabbim! Günahlarımızı bağışla, bize merhamet et.  Merhamet edenlerin en hayırlısı sensin!”  (Mü’minûn 23/118)

Mü’minûn suresi 115. âyet insanın abes yaratılmadığını ifade buyurmuştu. İnsanın abes yaratılmaması Allah’ın rahmetinin bir tezahürüdür. Bu rahmetin gereği olarak imanlı bir şekilde kabre girenler ebedi cenneti kazanacaklardır. Bu sebeple sûre “mer­ha­met eden­le­rin en ha­yır­lı­sı sen­sin” (Mü’minûn 23/118) diyerek son buldu. Peşinden gelen Nûr suresi ise boşa yaratılmayan insanların uyması gereken hükümleri beyân ederek başlamaktadır. Bu da insanlar için Allah’ın bir lütfudur. Onlar sorumluluklarını yerine getirerek Allah’a ibâdet edecekler, bu hükümler sayesinde aralarındaki anlaşmazlıklar engellenecek, kötülüklerin önü alınacaktır. Çünkü şefkat ve merhamet, insanların kalplerinin huzurunu temin etmeyi gerekli kılmaktadır:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/kaf-suresi-hakkinda-bilgi-194899-m.jpg
Kaf Suresi Hakkında Bilgi

Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-120-ayeti-ne-anlatiyor-194888.jpg
Maide Suresinin 120. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Göklerin, yerin ve bunlardaki ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-109-ayeti-ne-anlatiyor-194874.jpg
Maide Suresinin 109. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-105-ayeti-ne-anlatiyor-194854-m.jpg
Maide Suresinin 105. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-100-ayeti-ne-anlatiyor-194841-m.jpg
Maide Suresinin 100. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-90-ayeti-ne-anlatiyor-194828.jpg
Maide Suresinin 90. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...