# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَٓاءَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْعَادُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Femeni-bteġâ verâe żâlike feulâ-ike humu-l’âdûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Her kim bunun ötesinde bir şey aramaya yeltenirse, işte onlar Allah’ın koyduğu sınırları aşanların tâ kendileridir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu sınırları aşmak isteyenler, işte bunlar aşırı gidenlerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şu halde, kim bunun ötesine gitmeyi isterse, işte bunlar , haddi aşan kimselerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kim de bundan ötesini ararsa işte artık onlar haddi aşanlardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O halde kim bunların ötesini isterse şübhe yok ki onlar haddi aşanlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık kim bundan ötesini ararsa, işte onlar gerçekten haddi aşanlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kim de bu helâlden başkasını ararsa, işte onlar mütecavizlerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık kimler de bunların ötesini istemiş olursa işte haddi tecavüz etmiş olanlar onlardır, onlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar hadlerini aşmış olanlardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But those whose desires exceed those limits are transgressors;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...