# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِقُ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ(s) veledeynâ kitâbun yentiku bilhakk(i)(c) vehum lâ yuzlemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz hiç kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle sorumlu tutmayız. Bizim katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır. Bu bakımdan kimseye bir haksızlık yapılmaz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz herkese ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme, haksızlığa uğratılmazlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Maamafih biz kimseye vüs'unden başka teklif etmeyiz, ve nezdimizde bir kitab vardır hakkı söyler, onlar da zulm edilmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz hiçbir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını teklif etmeyiz. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Biz) kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmayız ve katımızda gerçeği söyleyen bir kitab vardır; onlar haksızlığa da uğratılmazlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, herkese ancak güç ve takatı miktarınca teklif yaparız; (gücünün üstünde olan şeylerle sorumlu tutmayız). Katımızda (her kulun amelinin yazılı bulunduğu) bir kitab vardır; o, doğruyu söyler. Onlar zulme uğratılmazlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Biz bir kimseye tâkatinden başka bir şey ile teklifte bulunmayız ve Bizim katımızda bir kitap vardır ki, hakkı söyler ve onlar zulmolunmazlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz kimseye gücünden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda da herşeyi doğru olarak bildiren bir kitap vardır; onun için, asla haksızlığa uğratılmazlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | On no soul do We place a burden greater than it can bear: before Us is a record which clearly shows the truth: they will never be wronged. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'minûn Sûresi 62. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...