# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَا تَعْجَلْ عَلَيْهِمْۜ اِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمْ عَدًّاۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Felâ ta’cel ‘aleyhim(s) innemâ ne’uddu lehum ‘addâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyleyse sen onların bir an önce ceza görmelerini isteme! Çünkü biz onların günlerini ve nefeslerini sayıp durmaktayız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Öyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar için (günlerini) teker teker sayıyoruz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Öyleyse onların acele yok olmalarını isteme. Biz onların günlerini saydıkça sayıyoruz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey Muhammed! Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Öyleyse onların hemen azaba uğratılmalarını isteme. Biz onların (ecel) günlerini sayıyoruz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Aleyhlerinde acele etme, biz onlar için ancak bir sayı sayıyoruz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Binâen'aleyh sen onlara karşı (azâb istemekde) acele etme. Biz ancak onların (günlerini ve nefeslerini) sayıyoruz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Öyle ise onlar hakkında acele etme! (Biz) onlar için (günlerini ve nefeslerini) birer birer sayıyoruz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu itibarla aleyhlerine (azap istemekte) acele etme. Çünkü biz onların ecel günlerini sayıyoruz (bu muayyen bir müddettir.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık onların üzerine acelede bulunma. Muhakkak ki, Biz onlar için bir sayı sayıyoruz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar için acele etme. Biz onlara gün sayıyoruz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So make no haste against them, for We but count out to them a (limited) number (of days). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 84. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...