# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكُلُّهُمْ اٰت۪يهِ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ فَرْدًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vekulluhum âtîhi yevme-lkiyâmeti ferdâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onların hepsi kıyâmet günü O’nun huzuruna tek başına gelecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunların hepsi de kıyamet gününde O'nun huzuruna tek başına (yapayalnız) gelecektir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kıyamet günü hepsi O'na tek olarak gelecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar(ın her biri) kıyamet günü O’na tek başına gelecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kıyamet günü onların herbiri Allah'ın huzuruna tek başına çıkacaktır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve hepsi Kıyamet günü ona tek olarak gelecektir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onların her biri kıyamet günü Ona tek başına gelecekdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onların hepsi kıyâmet günü O'(nun huzûru)na tek başına gelecek olan kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kıyamet günü de, her biri O'na tek başına (malsız ve evlâdsız, yardımcısız) olarak gelecektir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve hepsi de Kıyamet günü O'nun huzuruna tek olarak gelecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kıyamet gününde de onlar Onun huzuruna birer birer gelirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And everyone of them will come to Him singly on the Day of Judgment. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 95. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...