# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ذٰلِكَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذ۪ي ف۪يهِ يَمْتَرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Żâlike ‘îsâ-bnu meryem(e)(c) kavle-lhakki-lleżî fîhi yemterûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte yahudilerin ve Hristiyanların hakkında şüpheye düşüp tartışageldikleri Meryem oğlu İsa’yla ilgili gerçek söz budur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte, hakkında şüphe ettikleri Meryem oğlu İsa -hak söz olarak- budur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte hakkında şüpheye düştükleri Meryem oğlu İsa gerçek söze göre budur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte hakkında (yahudilerle Hristiyanların) ihtilaf edip durdukları Meryemoğlu İsa'ya dair Allah'ın sözü budur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte hakkında niza edip durdukları İsâ ibin Meryem hak sözü olarak budur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte hakkında şek (ve ihtilâf) etmekde oldukları Meryem oğlu îsâ Hak kavlince budur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Resûlüm!) (Ehl-i kitâbın,) hakkında şübhe edegeldikleri Meryemoğlu Îsâ, gerçek söz olarak işte budur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte hakkında (Yahudilerle Hristiyanların) ihtilâf edip durdukları Meryem oğlu İsâ'ya dair Allah sözü budur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte hak olan kavle göre bu, kendisinde ihtilâfta bulundukları Meryem'in oğlu İsâ'dır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte Meryem oğlu İsa budur. Hakkında anlaşmazlığa düştükleri sözün doğrusu da böyledir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Such (was) Jesus the son of Mary: (it is) a statement of truth, about which they (vainly) dispute. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...