# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَهُزّ۪ٓي اِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّاۘ | |
Türkçe Okunuşu * | Vehuzzî ileyki biciż’i-nnaḣleti tusâkit ‘aleyki rutaben ceniyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Haydi, şu hurma ağacını da kendine doğru silkele; üzerine olgunlaşmış taze hurmalar dökülüversin.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 24,25. Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: "Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine derilmiş tâze hurmalar dökülsün |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 24,25,26. Aşağısından ona şu nida geldi: «Tasalanma, Rabbin senin alt (yan) ında bir su arkı vücûda getirmişdir. Hurma ağacını kendine doğru silk, üstüne derilmiş taze hurma dökülecekdir. Artık ye, iç. Göz (ün) aydın olsun. Eğer beşerden her hangi birini görürsen «ben, de, o çok esirgeyici (Allaha) oruç adadım. Onun için bu gün hiç bir kimseye kat'iyyen söz söylemeyeceğim.» |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Hem hurma ağacını kendine doğru silkele ki üzerine tâze hurmalar dökülsün!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Hurma ağacını kendine doğru silkele, üzerine taze hurma döküIüversin.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Hurmanın dalını kendine doğru silkele; sana taze hurma dökülsün. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And shake towards thyself the trunk of the palmtree: It will let fall fresh ripe dates upon thee. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...