# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُنْ جَبَّارًا عَصِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Veberran bivâlideyhi velem yekun cebbâran ‘asiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Anne ve babasına da içten ve pek iyi davranan hayırlı bir evlattı. Asla zorba ve isyankâr biri değildi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ana-babasına çok iyi davranırdı; o, isyankâr bir zorba değildi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 12,13,14. "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 12,13,14. (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Anne ve babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr değildi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve valideynine ihsankâr idi, cebbar, isyarkâr değil idi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 12,13,14. (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (verdik). O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve ana-babasına iyilik eden bir kimse idi; zorba ve isyankâr değildi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ebeveynine de ihsankârdı, zorba ve isyankâr değildi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve anasıyla babasına ita-atkâr idi ve bir zorba, isyankâr değildi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Anne-babasına iyilik ederdi; isyankâr bir zorba değildi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And kind to his parents, and he was not overbearing or rebellious. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...