# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَنَرِثُهُ مَا يَقُولُ وَيَأْت۪ينَا فَرْدًا | |
Türkçe Okunuşu * | Veneriśuhu mâ yekûlu veye/tînâ ferdâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O sözünü ettiği mal ve evlatlarına biz vâris olacağız, nesi var nesi yok hepsi bize kalacak ve o huzurumuza tek başına gelecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bahsettikleri şeyler Bize kalacaktır, kendisi Bize tek olarak gelecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onun (ahirette sahip olacağını) söylediği şeylere biz varis olacağız ve o bize tek başına gelecek. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve o söylediği şeyleri hep elinden alacağız da o bize tek başına gelecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun söyler olduğuna biz mîrascı olacağız ve o, bize tek başına gelecekdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve o söylemekte olduğu şeylere (mal ve evlâda, biz) vâris olacağız ve (kendisi de)bize yalnız olarak gelecektir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O söylediği (mal ve evlâd gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onun dediklerine Biz varis olacağız ve o Bize tek başına gelecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Söylediği şey Bize kalacak; o ise huzurumuza tek başına gelecektir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To Us shall return all that he talks of and he shall appear before Us bare and alone. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 80. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...