# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَنَسُوقُ الْمُجْرِم۪ينَ اِلٰى جَهَنَّمَ وِرْدًاۢ | |
Türkçe Okunuşu * | Venesûku-lmucrimîne ilâ cehenneme virdâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnkârcı günahkârları da suya götürülen susuz bir sürü gibi cehenneme süreceğiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 85, 86, 87. Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 85,86. sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 85,86. Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Suçluları da susuz olarak cehenneme süreceğiz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mücrimleri de susuz olarak Cehenneme sevkedeceğiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 85,86. Müttakıyleri O çok esirgeyici (Allahın) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacağımız, günahkârları ise susuz olarak cehenneme süreceğimiz gün, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Günahkârları da susamış oldukları hâlde Cehenneme süreriz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mücrimleri de susuz olarak Cehennem'e süreceğiz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve günahkârları da cehenneme susamış olarak sevkedeceğizdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Mücrimleri de susuz halde Cehenneme süreriz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We shall drive the sinners to Hell, like thirsty cattle driven down to water,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 86. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...